"Asgari ücrette referans yoksulluk sınırı olmalı"
Artan enflasyon ve döviz kurlarının yükselmesi ile gözler Aralık ayında başlayacak milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmelerine çevrildi. Sendika konfederasyonları asgari ücret taleplerini açıklamaya başlarken, çalışanlarda yaşamlarını sürdürebilecek asgari ücret talep ediyorlar. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Çanakkale İl Başkanı Arda Gel, Aralık ayında başlayacak asgari ücret görüşmelerine dair gazetemiz Çanakkale OLAY`a açıklamada bulundu. 2002 yılında 1,67 TL olan doların bugün 11 TL`yi aştığını belirten Gel, "her kriz döneminde olduğu gibi birileri altın-döviz üzerinden vurgun elde ederken ücret ve maaşlar erimekte ve kredi borçları tavan yapmaktadır" dedi.. Asgari ücret konusunda referans noktasının yoksulluk sınırı olması gerektiğini ifade eden Gel, dolayısıyla bu oranların hanede iki çalışan olabileceği varsayımıyla yoksulluk sınırının yarısı olacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Araştırmalarına göre dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırının 12685 TL olduğunu belirten Gel, bununla beraber tüm ücret gelirlerinde asgari ücrete kadar olan kısım için vergilerin kalkması ve bunun üzerinde kalan kısım içim vergi diliminin yüzde 10 olması gerektiğini söyledi.
"Kamu emekçileri ve işçiler, ekonomik krizi yakıcı olarak hissetmekte"
Gel açıklamasında; "İktidarın son günlerde kamu emekçilerinin ve işçilerin yıllardır girdirilmeyen sorunlarını gündemine almaya başladığını görüyoruz. Kamu emekçileri ve işçiler, ekonomik krizi yaşamın her alanında yakıcı olarak hissetmektedir. Bu tablo kendini en çarpıcı olarak döviz kurunda göstermiştir. 2002 yılında 1,67 TL olan dolar, bugün 11 TL`yi aşmıştır. Ekonomisi dışa bağımlı bir ülkede bu tablo geleceğe dair çok umutlu bir görüntü vermemektedir. Her kriz döneminde olduğu gibi birileri altın-döviz üzerinden vurgun elde ederken ücret ve maaşlar erimekte ve kredi borçları tavan yapmaktadır" dedi.
"Vaatler yerine getirilmedi"
Bu durumun kaçınılmaz olarak toplumda büyük bir hoşnutsuzluğa yol açtığını belirten Gel; "Dolayısıyla iktidar burada biriken tepkiyi soğurmak için uzunca bir süredir sümen altı ettiği kimi başlıkları gündeme getirmektedir.; Emeklilikte yaşa takılanlar, düşük emekli aylıkları, 3600 ek gösterge, sözleşmelilere kadro, asgari ücretliler ve çiftçiye destek vaatleri ilk aklımıza gelen örnekler. Fakat 2018 seçim vaatlerinde dillendirilen, daha sonra yine iktidar tarafından maliyeti gerekçesiyle gündeme almayacaklarını belirttikleri 3600 ek gösterge gibi diğer başlıklarda ekonomi daha da kötüleşmişken tekrar gündeme geliyor. Hangi kaygılarla tekrar tartıştırıldığı açık olan bu başlıklar bir kez daha siyasi ikbal heveslerine kurban edilmemelidir" dedi.
"Asgari ücrette referans yoksulluk sınırı olmalı"
Asgari ücretin toplumun tüm kesimlerini ilgilendirdiğini belirten Gel; "Şimdi önümüzde asgari ücret tartışmaları var. Asgari ücretin asgari olmaktan çıkarak ortalama ücret olmaya başladığı ülkemizde bu konu toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bir gündemdir. Dolayısıyla buradan çıkacak sonuç refahın adil dağıtımı konusunda iktidar açısından bir samimiyet testi olarak durmaktadır. Asgari ücret konusunda referans noktasının yoksulluk sınırı olması gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bu oranlar hanede iki çalışan olabileceği varsayımıyla yoksulluk sınırının yarısı olacak şekilde düzenlenmelidir. İmzaladıkları sözleşmenin yoksulluk sınırının altında kaldığını itiraf edercesine yoksulluk sınırı araştırması açıklayan Memur-Sen`e göre dahi bu ücret 4 kişilik bir aile için 8,595 TL`dir. Bizim araştırmalarımıza göre ise yine dört kişilik bir aile için 12685 TL`dir. Bununla beraber tüm ücret gelirlerinde asgari ücrete kadar olan kısım için vergi kalkmalı, bunun üzerinde kalan kısım içim vergi dilimi %10 olmalıdır. Bu seviyede belirlenen asgari ücret emekliler içinde geçerli olmalı, bunun altında emekli maaşı kalmamalıdır" dedi.
(Eren Aşnaz)