Taksim'de Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve 15 Temmuz'da şehit edilen polis memuru ikiz kardeşler Ahmet ve Mehmet Oruç kardeşlerin hikayesinin anlatıldığı gösterime İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ve ikiz şehitlerin ailesinin yanı sıra diğer şehitlerin aileleri ve gaziler, İstanbul Valisi Davut Gül ve davetliler katıldı.
Programda konuşan İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, Türk milletinin tarihin her sayfasına şanla ve şerefle imzasını attığını söyledi. İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “Metanetliyizdir biz. Acıyı bal eylemesini biliriz. Merhametliyizdir. Mazlumun yanında olur, darda olanın yardımına koşarız. Vatan aşkıyla doluyuzdur. Şehitler tepesini boş bırakmayız. Yufka yürekliyizdir. Göz pınarlarımız her daim doludur bizim. Amma; ihaneti de hainlerin arkasında duranları da asla affetmeyiz. Bu; dün böyleydi, bugün böyle ve ilelebet de böyle olacak. Zirâ, bu salonu dolduran sizler bilirsiniz, biz, birbirimizi biliriz. Lâkin; milletimizi tanımayan, geçmişimizden, tarihimizden ders almayanlar oldu. Oysa bu millet, gücünü onlara, dün Malazgirt'te, Çanakkale'de, Sakarya'da göstermişti.”
Geçmişten ders almayanların bu kez de 15 Temmuz’da kendilerini gösterdiğini ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasını şöyle sürdürdü; “O karanlık gecede, milletimizin üzerine uçaklarla bomba yağdırdılar. Helikopterlerle, ağır silahlarla ateş açtılar. Tanklarla üzerlerine yürüdüler. Gazi Meclisimize saldırdılar. Yetmedi, Gölbaşı Özel Harekât Dairesi Başkanlığı ve Havacılık Dairesi Başkanlığı gibi şehitler ocağı olan, gururumuz olan aslan yuvalarına kinlerini kustular. Sanki Türkiye işgal kuvvetleri tarafından ablukaya alınmıştı. Sandılar ki, bu millet korkup sinecekti. Sandılar ki şanlı bayrağımız mahzun kalacaktı. Sandılar ki, ülkemizi kendi karanlıklarında boğacaklardı. Hayır, asla öyle olmayacaktı. O hainlerin bir hesabı varsa; Allah'ın da bir hesabı vardı. Kalpleri vatan aşkıyla çarpan kahramanların, koca yürekli korkusuzların, geri atacakları tek bir adımları dahi yoktu. O en kritik anlarda, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın; 'Halkın gücünden büyük güç tanımadım ben bugüne kadar' sözlerinden sonra, yüzbinlerce cesur yürek meydanlara koştu. Vatanına sahip çıktı. Milli iradesine sahip çıktı. Liderinin arkasında durdu. Kimi, yavrusunun önüne siper etti bedenini, kızını kurtarabildi ancak kendisi şehadet şerbetini içti. Kimi, son telefon konuşmasında eşinden helallik istedi. 'Merak etme, döneceğim' dedi. Ancak, bir daha asla geri dönemedi. O uzun ve zifiri karanlık gecede; aziz vatanın 252 evladı şehadete ulaşırken, 2 bin 740 insanımız gazilik onuruna erişti."
15 Temmuz günü Gaziantep Valisi olarak görev yaptığını ifade eden İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, “O Gaziantep ki; Millî Mücadele ruhunun öncüsü, meşalesi bir şehirdir. Zillet altında yaşamaktansa seve seve ölüme koşanların; Fransız işgalinde, ‘Haydi Antepliler namus günüdür’’ diyen Karayılan’ın yurdudur. Hamd olsun; cesaretini, ferasetini ve gücünü ay yıldızlı bayrağımızdan, vatan aşkından, ‘iman dolu göğsü gibi serhaddinden’ alan milletimiz ülkemizin dört bir yanında o hainlere gereken cevabı verdi. O gün bir kez daha gördük ki, bu milletin bağrından nice Karayılanlar, Kara Fatmalar, Yörük Ali Efeler, Çetmili Kara Ali Çavuşlar çıkar. ‘Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır.’’ bir gün ismi Ahmet Oruç, Mehmet Oruç olur bu yiğitlerin; bir gün Ömer Halisdemir, Ayşe Aykaç. Selam olsun şehitlerimize. Selam olsun kahraman gazilerimize. Selam olsun ‘Ahmet’im, Mehmet’in canlarım benim’ diye haykıran şehit babası Ali Oruç’a, şehit anası Senem Oruç’a.”
“Ahmet'im, Mehmet'im, Şehitlerim” belgeseli hakkında da bilgiler veren İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya; “Biraz sonra ‘Ahmet’im, Mehmet’im, Şehitlerim’ belgeselinde kahraman şehitlerimiz ‘Ahmet ve Mehmet Oruç kardeşlerin’ duygu yüklü hikayelerini izleyeceğiz. Ahmet ve Mehmet, ikiz kardeşlerdi. İlk nefeslerini birlikte almışlardı. Kulaklarına ilk ezan aynı anda okunmuştu. İkisi de ana kuzusuydu. En büyük hayallerini birlikte gerçekleştirdiler. İkisi de polis olmuş, o şanlı üniformayı giymişlerdi. Helikopter pilotu olacaklardı. Çelik kartallar gibi gökyüzünde süzüleceklerdi. Ama, 15 Temmuz’da her ikisi de şehit edildiler. İlk nefeslerini birlikte almışlardı, son nefeslerini birlikte verdiler. Ve salaları birlikte okundu. ‘O kadar dolu ki toprağın şanla, bir değil, sanki bin vatan gibisin. Yüce dağlarına çöken dumanla, göklerde yazılı destan gibisin.’’
İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, konuşmasını şöyle tamamladı; “Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor: ‘Türk Milleti birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.’ Evet, 15 Temmuz’da milletimiz, birlik ve beraberliğiyle, cesareti ve vatan aşkıyla unutulmaz bir destan yazdı. Bu destanı sizler yazdınız. Allah hepinizden razı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle; 15 Temmuz gecesi Cumhuriyetimize, demokrasimize ve tüm bu kazanımlarımıza canımız pahasına sahip çıktık. Tek yürek, tek bilek olarak darbecilere karşı yürüttüğümüz destansı direnişle, dosta ve düşmana Türkiye’nin asla esir edilemeyeceğini, Türk milletine asla diz çöktürülemeyeceğini gösterdik. 15 Temmuz’u sizlerin şahitliğinde; asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu duygularla; 15 Temmuz darbe girişiminde ‘liderlik nasıl olur’u, tüm dünyaya gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza, bu kutlu yürüyüşün ruhu olan aziz milletimize, minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Şehitlerimize, bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şâd, makamları âli olsun. Gazilikle müşerref olan kardeşlerimize Rabbimden sağlık ve afiyet diliyorum.”
Film gösteriminin ardından Oruç kardeşlerin ailesi İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya ile birlikte sahneye çıktı. Şehit babası Ali Oruç, belgeselde emeği geçenlere teşekkür ederken; İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, şehitlerin anne ve babasına Kuran-ı Kerim ve Türk bayrağı hediye etti.
(ERHAN TAYLAN)