Kızılelma Köyü’ndeki ÇED toplantısı ile ilgili basın açıklaması düzenleyen Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, ‘Siyanürden değil, klordan kork’ başlığı ile manşetinde yer alan haberi yayınlayan yerel gazetenin ÇED toplantısında katılanlara dağıtıldığını söyledi. Aynı gazetenin, Çanakkale Tabip Odası’nın konu ile ilgili basına açıkladığı gerçekleri anlatan ve haberi yalanlayan bilimsel raporunu yayınlamadığına dikkat çeken Nalbant; “Emperyalistlerin aşırı güç kullanarak geçemedikleri Çanakkale`yi şimdi işbirlikçiler ve bazı kalemşörlerle birlikte geçmelerine, işgal edip sömürmelerine izin vermeyeceğiz. Vatanımızı savunacağız. Ülkemize ve Kazdağlarına olan borcumuzu ödeyeceğiz” dedi.
“Yaşananlar ibret vericidir”
Kızılelma Köyü’nde Kuzey Biga Madencilik tarafından gerçekleştirilen ÇED toplantısında ve sonrasında yaşananların ibret verici olduğunu belirten Nalbant; “16 Ekim 2012 Salı günü Çan İlçesi Kızılelma Köyünde Ağı Dağı Altın Madeni Ocağı Projesi kapasite artırımı ÇED’i yapıldı. ÇED öncesinde ÇED sırasında ve sonrasında yaşananlar ibret vericidir. 14 Ekim 2012 Pazar günlü Alamos Gold Şirketinin borazanı, Alamos Gold un sesi haline dönüşmüş yerel gazetede ‘siyanürden değil, klordan kork’ haberi yayınlandı. Haberde özetle siyanürün dünya üzerinde hiç ölüme neden olmadığı, kanser yapmadığı, klorun kansorejen olduğu iddiası firma yetkilisinin ağzından manşetten verildi. Gazetenin bu baskısı çoğaltılarak 16 Ekim günü Kızılelma ÇED toplantısında katılanlara dağıtıldı. Bu cesurca, cahilce ve halkın sağlığı açısından çok tehlikeli ve yanlış haberi yayınlayan gazete Çanakkale Tabip Odasının konu ile ilgili basına açıkladığı gerçekleri anlatan ve haberi yalanlayan bilimsel raporunu her nedense yayınlamadı” diye konuştu.
“Basın etiği ile bağdaşmamaktadır”
Kazdağları için hayatını ortaya koyan ve yaptıkları mücadelelerle tüm Türkiye`ye örnek olan, onurlu ve yurtsever insanların mücadelesini ‘Bir grup protestocu’ yaftalaması ile haber yapmanın, basın etiği ile bağdaşmadığını ifade eden Nalbant; “Yine 16 Ekim günü köye gidip ÇED toplantısında altın tekellerinin yalanlarını tüm katılanların huzurunda çok uluslu tekellerin yüzlerine haykıran, kamu adına sorular soran, yedi yılı aşkın süredir yaşam alanlarımızla ilgili mücadele veren, yaptıkları mücadelede tüm Türkiye`ye örnek olan, onurlu ve yurtsever insanların mücadelesini "bir grup protestocu" yaftalaması ile haber yapmak, basın etiği ile bağdaşmamaktadır. Kamu adına sorulan sorulara şirket yetkililerinin hemen hiçbir cevap verememelerini haber yapmamakta aynı anlama gelmektedir. Gücünü haklılığından alan bu değerli topluluk, kar topu gibi büyüyerek onurlu mücadelesini bundan böylede sürdürmeye devam edecektir” dedi.
“Suların kirlendiğini hiç haber yapmadı”
Söz konusu gazetenin Çarşamba günkü sayısında da Kızılelma ÇED toplantısı ile ilgili ‘Köylü geleceğine sahip çıktı’ yalanını manşetten haber yaptığını dile getiren Nalbant sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yine Alamos Goldün Sesi Gazetesi 17 Ekim 2012 Çarşamba günlü sayısında Kızılelma ÇED toplantısı ile ilgili "köylü geleceğine sahip çıktı" yalanını manşetten haber yapmıştır. Kızılelma köyüne altın tekelleri tarafından kurulan süt soğutma tankını kurtuluşmuş gibi haber yapan gazete aynı köyde ve çevre köylerde sondajlar sırasında tüm suların kirlendiğini, keçilerin öldüğünü, ölmeyenlerinde yavru attığını, sığırların döl tutmadığını, insanların hastalandığını, bebeklerin ishal olduğunu hiç haber yapmadı. Bu ortamda süt soğutma tankına sütü nereden bulacağını da söylemedi.
“Vatanımızı savunacağız”
Çanakkale Çevre Platformu olarak, Kazdağları’nın yok olmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Nalbant; “Kızılelma ÇED inde Çan merkezdeki çeşmelere tatlı su sağlayan, Çan`ın 26 köyüne içme ve kullanma suyu veren Ağı Dağı görüşülmüş, dağın üzerindeki ormanların tıraşlanacağı, derin çukurlar açılacağı, tüm su kaynaklarının yok edileceği, Ağı Dağının yöredeki Kızılelma başta olmak üzere Söğütalan, Bilaller ve Kara köyün üzerine yıkılacağı konuşulmuştur. Yani Ağı Dağının idam fermanı hazırlanmaya çalışılmıştır. Şimdi buradan soruyoruz. Maden şirketinin teşekkür yazısında da isimleri geçen kişilerin böyle bir toplantıda onur konuğu olarak yer almaları ve takdirle karşılanmaları ne anlama gelmektedir? Yine bazı yerel gazetelerin bu gelişmeler karşısında suskun kalarak altın tekellerine destek oldukları dikkatlerimizden kaçmamaktadır. Bu gelişmeler bize kurtuluş savaşı yıllarındaki mütareke basınını ve kalemşörleri, Ali Kemalleri hatırlatmaktadır. Emperyalistlerin aşırı güç kullanarak geçemedikleri Çanakkale`yi şimdi işbirlikçiler ve bazı kalemşörlerle birlikte geçmelerine, işgal edip sömürmelerine izin vermeyeceğiz. Vatanımızı savunacağız. Ülkemize ve Kazdağlarına olan borcumuzu ödeyeceğiz” şeklinde konuştu.