3 kadın, 3 anne, 3 insan. Dilek Taş ev hanımı 46 yaşında, üniversite öğrencisi 1 kızı var, Hülya Kurt, Dilek Taş’ın Ayvacık’ın Ahmetçe köyünden yükselttiği çığlığa Biga’dan cevap verdi. Kurt, 3 kız annesi ev hanımı. Grubun 3’üncü üyesi Nursel Karagöz, Dilek Taş ve Hülya Kurt’un başlattıkları yolculuk hikayesine Kocaeli’nden destek verdi. Dilek Taş, Hülya Kurt ve Nursel Karagöz, ‘çocuk, kadın, hayvan ve doğaya’ yapılan tacizlere, tecavüzlere tepki göstermek için duyarlı vatandaşlardan topladıkları imzaları TBMM’ye götürmek için yola çıktılar. Umuda ve barışa yapılan yolculuk öncesinde Cumartesi günü Cumhuriyet Meydanında bir basın açıklaması düzenlendi. Grubun sözcüsü Dilek Taş, vatandaşlardan topladıkları imzaları, sosyal medya üzerinden ya da diğer medya unsurları üzerinden yetkililere ulaştırmanın yetersiz olduğunu düşündüklerini belirterek, bu imzaların kendileri tarafından TBMM ulaştırılmasının daha yararlı olacağını söyledi. Taş yaptığı açıklamada; “Son günlerde sistematik bir şekilde artan çocuk, kadın, hayvan ve doğa tecavüzleri her vicdanlı insan gibi bizleri de deriden yaralamaktadır. Biliyoruz ki birçok insan bu duruma isyan etmekte. Ancak maalesef tepkisini ya sosyal medya, sanal dünyada belirtmekte ya da bu konulardaki haberleri gördüğünde ‘içim kaldırmıyor’ diye kanal değiştirmekte. Bir anne, bir kadın, bir insan olarak özellikle çocuklara yapılan insanlık dışı davranışları içime sindirmem ya da tepkimi sanal medya üzerinden göstermekle yetinmem mümkün değil. Çanakkale’den Ankara’ya kadar yürüyüp bu konuda topladığım imzaları TBMM’ye vermeye karar verdim. Yaşadığım Ayvacık’ın Ahmetçe Köyünden attığım çığlığa kısa sürede Biga’dan, Kocaeli’nden ve Ankara’dan ‘biz de varız” dedi.
“Taciz ve tecavüzlere ses çıkarmak, haykırmak için biz varız, siz de var mısınız?”
Yolculuğun bir sivil hareket olduğunu, bu yolculuk esnasında kendilerine destek verecek vatandaşlardan hiçbir siyasi parti bayrağı taşımamaları gerektiğini belirten Taş; “Üç anne, üç kadın, üç insan olarak çıktığımız yola hiçbir siyasi partinin gölgesi düşsün istemiyoruz. Bu sivil bir harekettir. Biliyoruz ki anneliğin, kadınlığın, acının, rengi, dili, dini, ırkı ve siyaseti olmaz. Bu nedenle yolculuğumuz boyunca bizi uğurlayacak ve karşılayacak dostlarımızdan tek istediğimiz siyasi parti bayrakları taşımamalarıdır. Kadın, hayvan, doğa tecavüzlerine ses çıkarmak, tavır koymak ve haykırmak için biz varız, siz de var mısınız? Yüreğimize insan sevgisini, çantalarımıza umudumuzu koyduk. Bu konuda duyarlılık gösteren herkesi yanımızda görmek istiyoruz. Desteklerini bizden esirgemeyen tüm STK’lara teşekkür ediyoruz. Yol boyunca sesimize ses, gücümüze güç katın” dedi.
“Gideceğimiz İlçelerde vatandaşların bize destek vermelerini bekliyoruz”
Taş, gazetemiz Çanakkale OLAY’a yaptığı açıklamada, yol boyunca gidecekleri her yerden destek beklediklerini belirterek; “Ülke olarak bütün tepkilerimiz sanal olmaya başladı. Son zamanlarda özellikle çocuklara yönelik tacizler, tecavüzler hepimizin midesini bulandırıyor. Yani bunlar, içinde vicdan taşıyan herkesin kabul edeceği bir şey değil. Fakat her şey o kadar sanal oldu ki, sosyal medyada yayınlıyoruz, lanet okuyoruz ve her şey geçiyor. Bizim yapacağımız şeyin sanal olmaması lazım, bunun realiteye dökülmesi gerekiyor. Bizim, bir takım taleplerimiz var. Kadınların ve duyarlı vatandaşların imzalarını toplayarak bu taleplerimizi Ankara’daki TBMM Başkanlığına iletmek üzere 3 kadın yola çıktık. Yol boyunca Eşim ve Bülent Karagöz arkadaşımız bize eşlik edecekler. Yolculuğumuz araç kullanmadan başlayıp araç kullanmadan bitecek ve 35-40 gün sürecek bu yolculuk. Konaklarımızı yerleşim alanlarında yapacağız. Sivil toplum örgütlerinden, özellikle kadınlardan ve duyarlılık taşıyan herkesten destek bekliyoruz. İlçe girişlerinde ya da ilçe çıkışlarında duyarlı vatandaşların bize destek vermelerini bekliyoruz, onlarla kucaklaşmak istiyoruz. Onların imzalarına ve bize verecekleri desteklere çok ihtiyacımız var” dedi.
(Seçkin Sağlam)