23 Nisan; Milletin egemenliği ve Cumhuriyetin armağan edildiği çocuklar…

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, çocuklara armağan edilen bir bayram olarak bir ilk olma niteliği taşıyor. Bir ilk olmasının yanında, Türk tarihinin değişim sürecini de temsil ederek büyük bir önem arz ediyor.

887

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türk milleti, Türk tarihi açısından büyük önem arz ediyor. Tarihi öneminin yanında, Türkiye’nin fiziki güçle devletleşme anlayışından millet egemenliği anlayışına sahip olmasıyla büyük bir devrim olarak nitelendiriliyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanan Milli Bayramımızın öneminden bahsederek Gazetemiz Çanakkale OLAY’a özel açıklamalarda bulundu.

Fiziki güçten, millet egemenliğine…

Tarih sahnesinde, devletlerin kuruluşu ‘fiziki güce’ dayalıyken, 23 Nisan tarihi Türk tarihi için büyük bir değişikliği de içinde barındırıyor. Daha öncesinde kurulan Türk devletlerinden bahsederek konuşmaya başlayan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, ““23 Nisan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne şöyle bakmak lazım; Türk milleti aslında tarih sahnesine çıktığı andan itibaren bir aile, bir kişi altında milletleşip devletleşti. Bu devletlere de o ailenin kendi isimlerini verdiler. Selçuk Bey altında birleşince Selçuklu Devleti, Osman Bey altında birleşince Osmanlı İmparatorluğu dedik. Bu aileler zaafa düşüyorsa, o devletler yıkıldılar. Pek çok devlet kuruldu aslında. Cumhurbaşkanlığı forsunun altında her ne kadar 16 tane devlet işareti varsa da 120 civarında devlet kurulup yıkıldı. Onları şöyle söylemek lazım, bir devlet hukuka bağlı bir devlet mi, yoksa başka bir niteliği mi var? 23 Nisan 1920’ye kadar kurulan devletlerin temel prensibi; pazı gücüne dayanan, fiziki güce dayanan devletleşme diyoruz” ifadelerini kullandı.

“Milletin üzerinde de herhangi bir egemen güç yoktur”

23 Nisan 1920 yılında, Türk milleti büyük bir değişim yaşadı. Fiziki gücün yerini, millet egemenliği alırken Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulması, Dr. Mithat Atabay’ın da bahsettiği gibi, yeni bir evrenin başlangıcı oldu. Devletleşme anlayışının değişim sürecinden bahseden, tarihçi Mithat Atabay, “Ama 23 Nisan 1920’de millet kendi egemenliği ve kendi geleceğiyle ilgili vereceği kararı kendisinin vereceği bir yapılaşmaya girdi. Bu yüzden de buna Millet Meclisi denildi. Daha sonra bunun adı; Türkiye Büyük Millet Meclisi oldu. Millet dedi ki; ‘Ben kendi geleceğimle ilgili, kendim karar vereceğim’. Bununla ilgili olarak Atatürk, Samsun’a çıktığı andan itibaren, milletin kendisiyle ilgili vereceği kararların kendisinin vereceğine dair kararlar açıklamıştır. Erzurum Kongresi’nde de, Sivas Kongresi’nde de böyledir. Milletin üzerinde de herhangi bir egemen güç yoktur. O yüzden, Millet Meclisi’nin kurulması, Türk tarihinde yeni bir evrenin başlangıcı oldu. Çünkü Türkler, tarih sahnesine çıktığı andan itibaren, 1920 yılına kadar geçen 5 asırlık dönem içerisinde pazı gücüyle devletleşme yaptılar” sözlerine yer verdi.

“Esas olan, milletin kendi kararlarını vermesidir”

23 Nisan’da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutladığımız bu bayram, sıradan bir bayram değil. Atatürk’ün geleceğin emanetçisi olarak gördüğü çocuklara armağan ettiği bu bayram, milletin kendi kararlarını vermesiyle bir devrim niteliği taşıyor. Bu bayramın, ilan edildiği zamanda Dünya’da bir ilk olduğunu dile getiren Atabay “Ama bugün, 1920 yılından günümüze baktığımızda 104 yıllık bir zaman dilimi geçmiş. Çok genç bir zaman dilimi. Bunu milletin kabul etmesi, bunu sorumsuz bir şekilde devam ettirmesi mümkün olmuyor. Zaman zaman problemler çıkıyor, bu problemleri çözmek için yeni yöntemler geliştiriyorlar. Karşılaştığımız sorunlara da bu bağlamda bakmak lazım. Ama esas olan, milletin kendi kararlarını vermesidir. O yüzden, Türkiye Büyük Meclisi’nin açılışından bir yıl sonra, milli bayram olarak kutlanmaya başlandı. Atatürk, Cumhuriyet ilan edildikten sonra şefkat yuvaları, orada çocukların bir milletin en küçük ferdi olarak cumhuriyeti yaratacağını düşünerek çocuklara armağan etti. O yüzden bizim bu bayramımız Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı adını aldı. O yüzden bu çerçevede de çocukların iyi yetiştirilmesi, çocuklara önem verilmesi, bir milletin geleceği çocuklar olduğuna dair de Dünya’da bir ilki teşkil ediyor. Bizim yarın kutlayacağımız bu bayram bu bilinçle, değişimle, dönüşümle algılayabileceğimiz bir bayram olarak değerlendirmek lazım. Sıradan bir bayram değil” dedi.

“Millet etrafında devletleşmenin başlangıç tarihidir…”

Bu milli bayramın, büyük bir bayram olduğunu ve değişime sahne olduğunu dile getiren Dr. Mithat Atabay “Bu çok büyük bir bayram, çünkü bir değişime sahne oldu. Devlet anlayışında bir değişiklik oldu. Millet etrafında devletleşme oldu. 23 Nisan 1920 Türkiye’de millet etrafında devletleşmenin başlangıç tarihidir. Yeni Türkiye Devleti, 23 Nisan 1920’de gerçekleşti. Onun Cumhuriyet adını alması, 29 Ekim 1923’tür. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihini de 23 Nisan 1920 olarak kabul ediyoruz” cümlelerine yer verdi.

(ESRA GÜLLER)
Paylaş