2023 senesinin bitmesine sayılı günler kalmasıyla birlikte merak edilen konulardan biri ise emlak sektöründe ne gibi gelişmeler olacağı üzerine. 2023 yılında meydana gelen deprem, yangın, sel felaketleri gibi doğal afetlerinin ülke genelinde vatandaşlar tarafından endişe, kaygılanma gibi olumsuz geri dönüşlere neden oldu. Bu sebepten ötürü insanlar olası deprem tarzı durumlardan ötürü alternatif çözüm yolu olarak farklı şehirlere göç etmeye başladı. Çanakkale de göç edilen şehirler arasında yerini almaya başladı. Kentin tercih edilme nedenleri arasında büyük şehirlere yakın olması, Çanakkale 1915 Köprüsü ile ulaşımın kolaylaşması, sosyal yapısı gibi faktörler etkiliyor bu süreci. Era Artı Gayrimenkul’da Gayrimenkul Danışmanı olan Şahin Atan ise yeni yılda emlak sektöründeki gelişmelere dair Çanakkale OLAY Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunarak; “Ülkenin dinamikleri var, enflasyon artış hızımız çok fazla, ortalama yıllık yüzde 62-63 enflasyon artış oranı var, 2024 ortasına doğru daha stabil bir hale geleceğini söyleniyor merkez bankası hedeflerinde ama bu demek değil ki ev fiyatları düşecek, kira fiyatları düşecek, sadece evlerin ve kira fiyatlarının artış hızı biraz daha yavaşlar” şeklinde konuştu.
Geride bırakacağımız 2023 senesi ile birlikte emlak sektöründe oldukça hareketli bir süreç geride bırakıldı. Peki 2024 yılında bizi neler bekliyor sorusuna detaylı açıklamalarda bulunan Gayrimenkul Danışmanı Şahin Atan; “1 Ocak’tan sonra emlak sektöründe fiyat artışlarının olacağını düşünüyorum çünkü Türkiye genelinde 800 bin civarında konut ihtiyacı varken 690 bin civarında adet konut üretildi, Çanakkale bazlı baktığımız zaman bu şehir çok göç alan bir şehir, özellikle İstanbul gibi deprem bölgelerinden çok fazla talep var buraya, onlar da ya konuta ya da arsaya yöneliyor, bundan ötürü de fiyatların yükselmesine sebep oluyor. Kira fiyatlarının da artacağını düşünüyorum çünkü kira fiyatlarını etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi de talep. Çanakkale hem yatırım amaçlı hem de öğrenci amaçlı çok talep alan bir bölge, bu da kira fiyatlarının yükselmesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de enflasyon artış hızına dair bilgilendirmelerde bulunan Atan; “Öte yandan ülkenin dinamikleri var, enflasyon artış hızımız çok fazla, ortalama yıllık yüzde 62-63 enflasyon artış oranı var, 2024 ortasına doğru daha stabil bir hale geleceğini söyleniyor merkez bankası hedeflerinde ama bu demek değil ki ev fiyatları düşecek, kira fiyatları düşecek, sadece evlerin ve kira fiyatlarının artış hızı biraz daha yavaşlar. Örnek vermek gerekirse yıllık bazda fiyatlar 10’dan 16’ya yükselirken, enflasyon artış hızının düşmesiyle birlikte 10’dan 13’e yükselir. Hız düşmüş olur. Çanakkale çok fazla talep alıyor, döviz kuru yükseliyor, hayat pahalılığı çok fazla, enflasyon çok fazla, faizlerin artışı talebi biraz kıstı fakat insanlar faize paralarını yatırdıklarında yüzde 65 enflasyon olan bir ülkede yüzde 48’lerde faize parasını bağlıyor, bu da aşırı aşağı yukarı ilk başta parasını yatırdığı zaman yüzde 15’lik bir kayıp demek reel bazlı baktığımız zaman. Şuanda insanlar ellerindeki mevcut likiditeyle bir ev alabiliyorken, faize yatırdıklarında vade bitiminde anapara ve faiz kazancıyla bir ev alamıyorlar. Geçmiş verilere bakıldığında da bu sonuç net olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü negatif reel faiz ve enflasyon ilişkisinden dolayı kayıpları oluyor. Türkiye’de reel faiz maalesef negatif, insanlar günü kurtarmak amaçlı güzel kazançlar elde ettiklerini düşünüyorlar, konuttan ve arsadan talebini çekiyorlar fakat paralarının yılsonunda ya da vade sonunda ellerine aldıklarında kazandıkları para ile aslında bir ev ya da arsa daha önce elde edebiliyorken sonrasında alamadıklarını deneyimleyerek görüyorlar, bunu çevremizdeki insanlardan da görüyoruz” diye konuştu.
“Emlak sektöründe fiyatlar şu an yatay seyrediyor” diyen Atan; Fiyatların artış hızı biraz düştü, bu da talebin azlığından kaynaklı çünkü kredi faizleri çok yüksek, önceden nihai tüketici dediğimiz yani maaşlı çalışan insanlar kredi çekip ev ya da küçük yatırımlarla arsa gibi gayrimenkulleri satın alırken şu an bu kredi faizlerinden dolayı kredi çekip alamıyorlar, bu durum talebi kıstı ve şu aralar fiyatlar biraz daha sabit. Şu an elinde parası olan, kur korumalı mevduattan vadesi bitip parasını çeken ve daha önceden deneyime sahip olan yatırıcımlar hala gayrimenkule yatırım yapıyor. Yıllardır Türkiye’de ev, kira fiyatlarının düşeceği söyleniyor, ev fiyatlarının hiç düştüğünü görmedim, Çanakkale’de 2018-2019 yıllarında ortalama 125 bin liraya 1+1 bir daire alabiliyorken fiyatların düşeceği yanılgısına kapılıp almayan kişiler şuan ortalama 1.5 milyon civarında 1+1 ev talep etmek zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı.
Son zamanlarda İstanbul’dan oldukça göç alan Çanakkale’nin neden tercih edildiği noktasına değinen Atan; “İstanbul’da bir deprem bekleniyor ve Çanakkale yatay mimari açısından yani en azından gökdelenler, çok katlı binalardan ziyade genelde az yapılardan oluşuyor, şehir dışına yapılan binaların çoğu yeni bina, deprem yönetmeliklerine uygun bir şekilde yapılıyor, İstanbul’dan buraya bu nedenden dolayı çok talep var çünkü Çanakkale’ye gelişmeye çok açık bir bölge; boğaz köprüsü yapıldı, Tekirdağ, Bursa, İstanbul sanayi şehirleri arasında kalan, deniz taşımacılığı olan bir şehir, nüfusuna göre öğrenci potansiyeli yüksek olan şehir. yatırım için bize başvuranların birçoğu İstanbul ya da deprem bölgesinden gelen insanlar yada elinde nakit tutmak istemeyip faizden uzak kalıp fiyatların yatay seyrinden faydalanmak isteyen parasını bu alanda değerlendirmek isteyen kişiler. Çanakkale de bu zamana kadar küçük kalmış fakat potansiyeli halen çok büyük ve sürekli gelişmekte olan bir şehir” dedi. (Dilan Kaynak)
