İstanbul Beşiktaş’taki Yıldız Şale yerleşkesinde bulunan Milli Saraylar Halı Restorasyon Atölyesi’nde Beylerbeyi, Yıldız ve Dolmabahçe saraylarına ait yaklaşık 200 yıllık üç halı da başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor. Beylerbeyi Sarayı’na ait yaklaşık 20 metrekarelik Hereke halısı, 19. yüzyılda Türk düğümü tekniğiyle dokunurken, atkılarında pamuk, çözgülerinde yün iplik kullanılan halı, krem zemin üzerine geniş bordürleri ve büyük paftalar içindeki zarif gül tezyinatıyla dikkat çekiyor. Halının ortasında, mavi kurdeleler arasında yeşil, kırmızı ve pembe çiçek buketi yer alıyor. Restorasyon sürecinde saçak zincirleri çekilip sabitlenen tarihi halının, kopmuş atkı ve çözgü telleri tamamlanırken, güve yenikleri onarıldı. Eksik 'su yolu' yeniden dokunarak kenarları sağlamlaştırılan ‘Hereke’ imzalı halı, tesviye ve ütü işlemlerinde sonra eski görkemine kavuşturulacak. Beylerbeyi Sarayı’na ait halının restorasyonunda sona gelinirken, yaklaşık 2 hafta sonra tamamlanarak sarayda yerini alacak.
  Yıldız
  Sarayı'nın halısında restorasyon çalışması devam
  ediyor
  Yıldız Sarayı’na ait 19. yüzyılda İran düğümü tekniğiyle dokunan
  29 metrekarelik İran halısında, atkı ve çözgülerinde pamuk,
  ilmeklerinde yün iplik kullanıldı. Beyaz üzerine serpme çiçek ve
  dal motifleriyle süslenen halının lacivert zeminli ortası
  görenleri hayran bırakıyor. Bordürleri kırmızı ve krem zeminli
  olan halının her iki tarafına saçak takıldığında restorasyonu
  tamamlanmış olacak. Yaklaşık 6 ay önce çalışmalara başlanan
  halının yüzde 30'u tamamlandı. Güve yenikleri ile kaybolan
  kısımlarında süren çalışmaların ardından halının yaklaşık 8 ay
  sonra tamamlanarak sarayda yerini alacağı öğrenildi.
  Dolmabahçe
  Sarayı'nın halısı yüzde 70 tamamlandı
  Dolmabahçe Sarayı'na ait şal desenli rengarenk halıda yüzde 50
  konservasyon, yüzde 50 restorasyon çalışması gerçekleştiriliyor.
  Kesiklerin ve parçalanmış desenlerin birleştirildiği halının
  restorasyon çalışması yüzde 70 tamamlandı. Rengarenk halı
  yaklaşık 3 ay sonra sarayda ilgililerine sunulacak.
  Eşsiz eserler,
  ustaların sabır ve emeğiyle sarayda yerini
  alıyor
  8 kişilik uzman bir ekibin titizlikle yürütülen restorasyon
  süreci, halıların 19. yüzyıldaki orijinal dokularına uygun
  iplikler kullanılarak gerçekleştirildi. Isı, nem ve açık teşhir
  koşulları nedeniyle zamanla yıpranan eserler, özel tekniklerle
  yeniden güçlendirildi. İlk olarak detaylı fotoğraf çekimi ve
  kayıt altına alma işlemleri yapılırken ardından halılar yıkanıp
  onarılacak bölümleri belirlendi. Restorasyonda kullanılacak
  iplikler, orijinal renk ve dokularına sadık kalınarak atölyede
  özel olarak renklendirildi. Hasır işlemleri tamamlandıktan sonra
  tığ ve iğne ile dokuma sürecine geçildi. Dokuma sonrası fazla
  tüylerin kesilip düzeltilmesiyle halıların estetik görünümü
  yeniden kazandırılıyor. Milli Saraylar Halı Restorasyon Atölyesi,
  tarihi halıları ilmek ilmek işleyerek gelecek nesillere
  aktarıyor. Yüzyıllar boyunca saraylarda sergilenen bu eşsiz
  eserler, ustaların sabır ve emeğiyle yeniden hayat buluyor.
  "Saray, kasır ve
  köşklerin bünyesinde bulunan halıların restorasyonunu
  yürütmekteyiz"
  Milli Saraylar Başkanlığında 17 yıldır halı ustası olarak çalışan
  Sadi Öztürk, "8 kişilik bir ekibimiz var. Bu ekiple Milli
  Saraylar Başkanlığındaki saray, kasır ve köşklerin bünyesinde
  bulunan halıların restorasyonunu yürütmekteyiz. Restorasyon
  sürecimizde eserlere yaptığımız ilk işlem, onları kayıt altına
  almak oluyor. Fotoğraflama sürecimiz oluyor. İlk halini
  fotoğraflıyoruz, tespit çalışması yapıyoruz. Restorasyon süreci
  boyunca da yaptığımız bütün işlemler kayıt altına alınıyor.
  Geriye dönük bunları takip edebiliyoruz. Bu bizim önem verdiğimiz
  bir konu. Eseri kayda aldıktan sonra iplikleri seçip, temin
  ediyoruz. Halının kendisine uygun iplikler seçiliyor. Bu iplikler
  halının kendi renklerine uygun olacak şekilde boya kazanında
  kaynatılarak boyanıyor. Restorasyon yapıldığı, birebir aynı
  yaptığımız için neredeyse anlaşılmıyor. Şu an burada iki tane
  halı var. Biri, Beylerbeyi Sarayı'na ait. Yaklaşık 150 yıllık bir
  halı. Hereke halısı ve Türk düğümü. Atkı, çözgü ve ilmikleri
  tamamen yün. Halı içerisinde güve yenikleri, kenar kısımlarında
  eksikleri, baş kısımlarında saçak ve dokumada eksikleri vardı. Bu
  halının restorasyonu bitme aşamasına geldi. Bir çoğu tamamlandı,
  ufak işlemleri yapıldıktan sonra tesviye aşamasına geçilecek.
  Tesviye aşamasında makas ve tıraş makinesiyle tesviye edildikten
  sonra halının yüksekliği orijinal haline getirilecek" dedi.
  "Restorasyonda
  yüzde 30'a ulaşabilmiş durumdayız"
  Yıldız Sarayı'na ait olan halı hakkında konuşan Öztürk, "Diğer
  halımızda Yıldız Sarayı'na ait bir Horosan halısı. İran düğümü
  ile yapılmış bir halıdır. Bu halının atkı ve çözgüleri pamuk,
  ilmekleri yün. Yaklaşık 6 aydır halı, işlem görmektedir. Şu an
  restorasyonda yüzde 30'a ulaşabilmiş durumdayız. Halıda güve
  yenikleri çok fazla. Güve, halının yününü yemiş. Yüzey kısımda,
  ilmeklerde aşırı tahrip var. Bunlar birebir tekrar tamamlanıyor"
  ifadelerini kullandı.
  "Dolmabahçe
  Sarayı halısının yaklaşık 3 ay içerisinde işlemleri
  biter"
  Dolmahçe Sarayı'na ait olan halı hakkında bilgiler veren Sadi
  Öztürk, "Dolmabahçe Sarayı'na ait şal desenli bir halı. Şal
  desenini birçok sarayda görüyoruz. Zamanında bu halıdan çok
  dokunmuş ve kullanılmış. Yine o halılardan bir tanesi işlem
  görmekte. Bu halının da yaklaşık yüzde 70'lik bir aşaması
  tamamlandı. Hala işlemleri devam ediyor. O halıda aşağı yukarı
  bir 150 yıllık. Dolmabahçe Sarayı'ndaki eserler 100-150 yıllık
  oluyor. Daha eski olanlarda olabiliyor ama Dolmabahçe Sarayı
  aşağı yukarı bu tarihler. O halımız, Hereke veya Horosan da
  dokunmuş halıya göre daha kaba bir yapıya sahip. Yine Türk
  düğümü, ilmek sayısı olarak daha kaba bir dokuması var. O yüzden
  halıda işlemler biraz daha çabuk yürüyebiliyor. Horosan halısı
  daha ince bir halı olduğu için daha yavaş ilerleniyor. Halı
  restorasyon süreci dokuma ile kıyaslarsak çok daha zaman alan,
  daha meşakkatli olan ve sabır isteyen bir iş. Her ilmeğin, her
  desenin tek tek tamamlanması, birebir uygulanması gerekiyor.
  Beylerbeyi Sarayı'na ait halı 6 aydır yapılıyor, yaklaşık 1 ay
  içerisinde tesviyesi tamamlanır. Horosan halısının ise 8 ay sonra
  tamamlanır diye düşünüyorum. Çünkü yaparken içinden çürükler de
  çıkıyor. Bunlar kestiremediğimiz şeyler oluyor. Dolmabahçe
  Sarayı'nın halısı çoğunlukla sağlam bir halı. Kesikleri ve
  yırtıkları çok fazlaydı. Fazla dokuma yapılan bölgeler var.
  Yaklaşık 3 ay içerisinde işlemleri biter" şeklinde konuştu.
  "Desenler ve
  renkler ortaya çıktıkça ayrı bir zevk
  veriyor"
  Restorasyonunu gerçekleştirdikleri halıları sergilenirken
  gördüklerinde motivasyonlarının arttığını belirten Öztürk,
  "Burada bulunmanın en güzel yanlarından biri yaptığımız her
  eseri, her çalışmayı gidip yerinde birebir görebiliyoruz. Bir
  yere gittiğimiz zaman, o halı orada ve görüyoruz. 'Benim yaptığım
  halı, bunun restorasyonunu ben yaptım' diyebiliyoruz. Bize ayrı
  bir motive veriyor. Bu işlemler uzun sürüyor ama desenler ve
  renkler ortaya çıktıkça, halının eksik kısımlarını tamamladıkça
  ayrı bir zevk veriyor. Buradan aldığımız motivasyonla işlemlere
  devam ediyoruz" diye konuştu.
  "Halının büyük
  bir kısmında güve yenikleri var"
  Yıldız Sarayı'na ait halıyı restore eden Muzaffer Yumuşak ise,
  "Yıldız Sarayı'nda getirilen halının restorasyonu devam ediyor.
  Halının büyük bir kısmında güve yenikleri var. Kenarları ve baş
  kısımlarında eksikleri var. 6 aydır çalışıyoruz ama yaklaşık işin
  yüzde 30'undayız. 7-8 ay daha devam edeceğiz. Bitirip tekrar
  sarayda sergiye sunacağız" dedi.
  "Halım bitmek
  üzere"
  Beylerbeyi Sarayı'na ait olan halıyı restore eden Adalet Işıcı,
  "Halım bitmek üzere. Yaklaşık 2 haftalık bir zamanı kaldı. Halıda
  güve yenikleri vardı. Saçaklar, kenarları yoktu. Atkı ve
  çözgülerinin onarımını yaptım. Güve yeniklerini tamamen onardım.
  Boyama işlemi ve iplik seçimleti vardı. Bunlar biraz meşakkatli
  işlemler, onlarla uğraştık. Ve en güzeli sonuna geldik"
  ifadelerini kullandı.