14 Şubat Sevgililer Günü’nde Aşkı Yeniden Keşfedeceğiniz 10 Film Önerisi

Sevgililer Günü yaklaşırken, sevgilinizle birlikte romantik bir film izlemek istiyorsanız, sizin için harika bir liste hazırladık. Bu listede hem klasik hem de yeni çıkmış aşk filmlerini bulabilirsiniz. İster evde ister sinemada izleyin, bu filmler size aşkın farklı yönlerini gösterecek ve duygularınızı harekete geçirecek.

902

Sevgilinizle birlikte film izlemek, hem romantik hem de eğlenceli bir aktivitedir. Ancak hangi filmi izleyeceğinize karar vermek bazen zor olabilir. Bu yüzden sizin için sevgiliyle izlenecek filmler konusunda bir liste hazırladık. Bu listede hem klasik hem de yeni çıkmış aşk filmlerini bulacaksınız. Bu filmler, size aşkın farklı yönlerini gösterecek ve duygularınızı harekete geçirecek.

La La Land (2016)

IMDB Puanı: 8.0

Müzikal sevenlerin bayılacağı bu film, Los Angeles’ta hayallerinin peşinden koşan iki sanatçının hikayesini anlatıyor. Sebastian (Ryan Gosling) bir caz piyanisti, Mia (Emma Stone) ise bir oyuncu adayıdır. Birbirlerine aşık olan ikili, hem kariyer hem de ilişki konusunda zorluklarla karşılaşır. Muhteşem müzikleri, renkli sahneleri ve sürükleyici hikayesiyle La La Land, size aşkın hem güzel hem de acı yanlarını gösterecek bir film.

The Notebook (2004)

IMDB Puanı: 7.8

Aşk filmlerinin en sevilenlerinden biri olan The Notebook, Nicholas Sparks’ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, 1940’lı yıllarda tanışan ve birbirine âşık olan Noah (Ryan Gosling) ve Allie’nin (Rachel McAdams) hikayesini anlatır. Farklı sosyal sınıflardan gelen ve ailelerinin karşı çıkmasına rağmen ayrılmayan ikili, yıllar sonra tekrar karşılaşır. Ancak Allie, başka biriyle nişanlıdır ve Alzheimer hastasıdır. Noah, ona eski günlere ait defterini okuyarak aşklarını hatırlatmaya çalışır. The Notebook, sizi hem ağlatacak hem de umutlandıracak bir film.

Pride & Prejudice (2005)

IMDB Puanı: 7.8

Jane Austen’ın ünlü romanından beyaz perdeye aktarılan bu film, 19. yüzyılda İngiltere’de yaşayan Bennet ailesinin beş kızının evlilik maceralarını konu alır. En büyük kızları Elizabeth (Keira Knightley), zengin ve gururlu Bay Darcy (Matthew Macfadyen) ile tanışır. İlk başta birbirlerinden nefret eden ikili, zamanla birbirlerine karşı duygular beslemeye başlar. Pride & Prejudice, aşkın gurur ve önyargıları yenebileceğini gösteren klasik bir film.

The Fault in Our Stars (2014)

IMDB Puanı: 7.7

John Green’in çok satan romanından sinemaya uyarlanan bu film, kanser hastası olan iki gencin aşkını anlatır. Hazel (Shailene Woodley) akciğer kanseri, Gus (Ansel Elgort) ise kemik kanseridir. Bir destek grubunda tanışan ikili, birlikte Amsterdam’a gider. Orada Hazel’in hayranı olduğu yazarla tanışırlar. Ancak hayat onlara beklenmedik bir sürpriz yapar. The Fault in Our Stars, size aşkın hayatın her anında yaşanabileceğini ve değer verilmesi gerektiğini hatırlatacak bir film.

Titanic (1997)

IMDB Puanı: 7.8

Sinema tarihinin en büyük gişe başarılarından biri olan Titanic, 1912 yılında batan ünlü geminin yolcularından biri olan Jack (Leonardo DiCaprio) ve zengin bir ailenin kızı olan Rose’un (Kate Winslet) aşkını anlatır. Rose, istemediği bir adamla nişanlıdır ve hayattan bıkmıştır. Jack ise fakir ama hayat dolu bir ressamdır. Birbirlerine âşık olan ikili, geminin batmasıyla hayatta kalma mücadelesi verir. Titanic, size aşkın sınırları aşabileceğini ve unutulmaz olabileceğini gösterecek bir film.

The Longest Ride (2015)

IMDB Puanı: 7.1

Nicholas Sparks’ın bir başka romanından uyarlanan bu film, iki farklı aşk hikayesini bir araya getirir. Sophia (Britt Robertson) bir sanat öğrencisi, Luke (Scott Eastwood) ise bir rodeo şampiyonudur. Birbirlerine âşık olan ikili, yolda kaza geçiren yaşlı bir adamı kurtarır. Adamın adı Ira’dır (Alan Alda) ve hayatını kaybeden karısı Ruth’a (Oona Chaplin) yazdığı mektupları Sophia okumaya başlar. Ira ve Ruth’un 1940’larda başlayan ve birçok zorluğa rağmen devam eden aşkı, Sophia ve Luke’un ilişkisine de ilham verir. The Longest Ride, size aşkın zaman ve mekan tanımadığını ve her zaman yaşanabileceğini gösterecek bir film.

The Notebook (2004)

IMDB Puanı: 7.8

Aşk filmlerinin en sevilenlerinden biri olan The Notebook, Nicholas Sparks’ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, 1940’lı yıllarda tanışan ve birbirine âşık olan Noah (Ryan Gosling) ve Allie’nin (Rachel McAdams) hikayesini anlatır. Farklı sosyal sınıflardan gelen ve ailelerinin karşı çıkmasına rağmen ayrılmayan ikili, yıllar sonra tekrar karşılaşır. Ancak Allie, başka biriyle nişanlıdır ve Alzheimer hastasıdır. Noah, ona eski günlere ait defterini okuyarak aşklarını hatırlatmaya çalışır. The Notebook, sizi hem ağlatacak hem de umutlandıracak bir film.

Before Sunrise (1995)

IMDB Puanı: 8.1

Avrupa yolculuğu sırasında, yolları trende kesişen birbirinden farklı bir kadın ve bir erkeğin, Celine (Julie Delpy) ve Jesse’nin (Ethan Hawke) romantik hikayesini anlatıyor Before Sunrise. Birbirlerini tanımasalar da trenden birlikte inmeye karar verip, yarın yokmuşçasına Viyana sokaklarını arşınlayan ikilinin hikayesini anlatan bu Richard Linklater klasiği, bağımsız sinemanın kendine aşık eden örneklerinden. Doğal, akıcı ve akıllıca diyaloglarıyla hafızalara kazınan filmin başrollerinde ise beyaz perdenin en unutulmaz çiftlerinden biri olan Ethan Hawke ve Julie Delpy var.

50 First Dates (2004)

IMDB Puanı: 6.8

Bu film, kısa süreli ilişkiler yaşayan bir veteriner olan Henry (Adam Sandler) ile kaza sonucu kısa süreli hafıza kaybı yaşayan bir sanat öğretmeni olan Lucy’nin (Drew Barrymore) aşkını anlatıyor. Henry, Lucy’ye âşık olur, ancak Lucy her sabah uyandığında onu tanımaz. Henry, Lucy’yi her gün yeniden etkilemek için farklı yöntemler dener. Bu film, hem komik hem de duygusal sahneleriyle sevgilinizle izleyebileceğiniz eğlenceli bir film.

(ESRA GÜLLER)
Paylaş