Ruh sağlığı, sadece hastalık ve sakatlık halinin olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Ruh sağlığını korumak ve geliştirmek için neler yapabileceğimizi, hangi faktörlerin ruh sağlığımızı etkilediğini ve Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün tarihçesini ve temasını öğrenmek için makalemizi okumaya devam edin.
Dünya Ruh Sağlığı Günü, her yıl 10 Ekim tarihinde kutlanan bir gündür. Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu’nun bir projesi olan Dünya Ruh Sağlığı Günü, ruh sağlığı ve ruh hastalıklarının toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını artırmak amacıyla 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim’de kutlanmaktadır. Her yıl bir tema belirlenir ve çeşitli etkinlikler düzenlenir. 2023 yılında Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün teması “Ruh Sağlığı Evrensel Bir İnsan Hakkıdır!” olarak belirlenmiştir. Bu tema, ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesinin bireyin ötesinde toplumsal yaşamda süregiden eşitsizliklerle, barınma, eğitim, çalışma gibi diğer haklara gerektiği şekilde erişememekle, kişinin kimliği nedeniyle ayrımcılığa, dışlanmaya, şiddete maruz kalmasıyla riske atıldığını vurgulamaktadır.
Ruh sağlığı, bireyin kendi yeteneklerinin farkına vardığı, yaşamın normal gerginlikleriyle başa çıkabildiği, üretken ve verimli bir şekilde çalışabildiği ve içinde yaşadığı topluma katkıda bulunabildiği bir iyilik halidir. Ruh sağlığı, beden sağlığı ile yakından ilişkilidir. Bedensel hastalıklar ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceği gibi, ruhsal hastalıklar da beden sağlığını bozabilir. Ruh sağlığı yerinde olan bir kişi, kendisiyle, çevresiyle, yaratanıyla ve kaderiyle barışık olan kişidir.
Ruh sağlığı, birçok faktörün etkisi altındadır. Bunlar arasında genetik yatkınlık, biyolojik özellikler, psikolojik özellikler, kişilik yapısı, çocukluk dönemi deneyimleri, eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik durum, kültürel değerler, aile ilişkileri, sosyal destek, yaşam olayları, stres düzeyi gibi faktörler sayılabilir. Bu faktörlerin her biri ruh sağlığını olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin, aile içinde sevgi ve saygıya dayalı bir ortamda büyüyen bir çocuğun ruh sağlığı daha iyi olabilirken, şiddet ve istismara maruz kalan bir çocuğun ruh sağlığı ciddi şekilde zarar görebilir.
Ruh sağlığını korumak için yapabileceğimiz bazı şeyler şunlardır:
Kendimizi tanımak ve kendimize saygı duymak. Güçlü ve zayıf yönlerimizin farkında olmak. Kendimizi başkalarıyla karşılaştırmadan kabul etmek.
Kendimize hata yapma özgürlüğü tanımak ve hatayı fırsata dönüştürmeyi bilmek.
Gerçekçi planlar yapmak ve bu planlar gerçekleşmediğinde umudumuzu kaybetmemek. Mücadeleye devam etmek ya da yeni hayallere yelken açmak.
Yeni durumlar karşısında gerçekçi değerlendirmeler yaparak hızlı uyum sağlamak.
Üretken olmak. Bir amacımızın olması ve bir işe emek vermemiz doyumlu bir yaşam için önemlidir.
Aile, arkadaş ve iş çevrelerinde kurulan sağlıklı ilişkiler ruh sağlığımız için destekleyicidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Ruhlar askerî birlikler gibidir. Birbirleriyle tanışan ruhlar, birbirleriyle kaynaşırlar. Tanışmayanlar da ayrılığa düşerler.”
Aşırı kafein, alkol, sigara ve farklı maddelerden uzak durarak fizyolojik ve zihinsel sağlığımızı koruyabiliriz. Ayrıca düzenli olarak spor ve egzersiz yaparak da pozitif enerjiye sahip olabiliriz.
Sevdiklerimizle vakit geçirmeyi ihmal etmemek. Onlara değer verdiğimizi ve onlardan destek aldığımızı hissetmek bizi mutlu eder.
Kendimize zaman ayırmak. Hobilerimizle ilgilenmek, kitap okumak, müzik dinlemek, meditasyon yapmak gibi aktivitelerle kendimizi rahatlatmak ve stresten uzaklaşmak.
Ruh sağlığımızla ilgili bir sorun yaşadığımızda yardım istemekten çekinmemek. Profesyonel bir destek almak, ruhsal hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için gereklidir.
Ruh sağlığı, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın temelidir. Ruh sağlığımızı korumak için kendimize iyi bakmalı, sevdiklerimizle iletişim halinde olmalı, stresle baş etmeyi öğrenmeli ve gerektiğinde profesyonel yardım almalıyız. Dünya Ruh Sağlığı Günü ise bize ruh sağlığının önemini hatırlatan ve farkındalık yaratan bir gündür. Bu gün vesilesiyle hem kendimizin hem de çevremizdeki insanların ruh sağlığına daha çok önem vermeliyiz.
(Saim Tunçman)