Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Okuduğunu anlamayan profesör!

Sana sadece, o profesör unvanını manavdan mı aldın diye soracağım ama; manava ve sattığı sebze meyvelere verilen emeğe saygısızlık yapmak istemiyorum. 29/03/2016 tarihinde "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" başlıklı bir yazı yazmıştım. ( http://www.canakkaleolay.com/Bu-ne-perhiz-bu-ne-lahana-tursusu--32919 ) Bu yazımda ÇOMÜ eski Rektörü Sedat Laçiner'in hakkında açılan soruşturmalardan duyduğu rahatsızlık üzerine "kendi rektörlüğü döneminde ÇOMÜ'de estirdiği soruşturma terörüne ne demeliyiz?' şeklinde bir değerlendirmede bulunmuştum.

1691

Rektörlüğü döneminde sürdürmüş olduğu baskı politikaları, soruşturma terörü gibi uygulamalarla ÇOMÜ’de akademik barışı yok eden, huzursuzluğun kaynağı haline gelmiş bir kişinin bugün ‘öküz öldü, ortaklık bozuldu’ misali hakkında açılan soruşturmalardan rahatsızlık duymasının demokratik anlamda bir karşılığı yoktur.

Yani düşüncelerinden dolayı kişilerin soruşturmaya uğramaması kapsamında değerlendirilebilecek,  bu yönüyle demokrasi bağlamında  ele alınabilecek bir olay değildir Laçiner’in yakınmaları ,olsa olsa Laçiner’in timsah gözyaşları olabilir.

Ancak kendi rektörlüğü döneminde sürdürdüğü baskılar ve zulüm politikaları nedeniyle bir pişmanlık duyduğunu belirtir, bir özeleştiri yaparsa hakkında açılan soruşturmalardan rahatsızlık duyması kamuoyu nezdinde bir karşılık bulur.

Yoksa kendisinin çok iyi bildiği tezgahçılığın, günümüz versiyonundan öte bir anlamı yoktur yakınmalarının…

Bunların hiç birine söyleyecek bir lafının olmadığını anlamış bulunuyorum, Sedat Laçiner’in

Gelelim şu hakkımda, Yücel Acer’e sahip çıktığım noktasındaki iddialarına !

Düne kadar kolkola yürüdüğünüz, birlikte ıslandığınız gericilik yolunda ilerici çağdaş demokrat insanları hedef haline getirip her türlü tezgâhı birlikte kurarken can kardeşi olduğunuz bir takım insanlarla bugün yaşadığınız sorunlar beni hiç ilgilendirmez.

Benim “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” başlıklı yazımdan Yücel Acer’e sahip çıktığım şeklinde bir sonucu ancak sizin gibi komplocu bir tarzı kendisine rehber almış kişiler çıkarabilir!

Ya da okuduğunu anlayacak kadar kapasitesi müsait olmayanlar!

“Bu ne perhiz; bu ne lahana turşusu” başlıklı yazımdan (http://www.canakkaleolay.com/Bu-ne-perhiz-bu-ne-lahana-tursusu--32919)  Yücel Acer’e sahip çıktığım şeklinde bir sonuç çıkarak Laçiner tarafından  bunun propagandasının yapılmasının altındaki gerçeği çok iyi biliyorum

Bugüne kadar bunu hep yaptınız, ilerici çağdaş devrimci insanları aslı astarı olmayan gerekçelerle hep karaladınız, şimdi de yeni taktik olarak    Yücel Acer ile işbirliği içerisinde olduklarına dair safsatalardan medet umarak kendinize AKP  cephesinde bir alan açmaya çalışmaktasınız.

Ancak şimdi duvara tosladınız, Laçiner

Bu konuyu çok fazla analiz edecek değilim; yazdığım birçok yazıda, ta rektörlük seçiminden beri sizlerin ‘yok aslında birbirinizden farkınız’ modunda olduğunuza işaret ettim.

Düne kadar can dostu olduklarınızla bugün kanlı bıçaklı olmuşsanız bu beni hiç ilgilendirmez.

Benim bakış açımdaki kriter ;demokratik özerk üniversite, sermaye için değil halk için bilimdir.

Sizler bugün kanlı bıçaklı olsanız da piyasacı eğitimin bir parçası olarak aynı kulvardasınız.

Tekrar söylüyorum, beni Yücel Acer’e sahip çıkmakla itham etiğiniz yazımda da, ilkesel olarak gerici piyasacı eğitimin tüm temsilcilerini aynı kefeye koyarak yaptığım değerlendirme ; ‘Ancak şunu da unutmayalım; bugün ÇOMÜ’de sorunlar aynen sürmektedir, gerici eğitim sistemi yöneticilerin kim olduğundan bağımsız olarak varlığını sürdürmektedir*’ şeklindedir.

Özetle yok aslında birbirinizden farkınız, ama kim Osmanlı Bankası buna siz aranızda karar veriniz!

Sizlere iyi dalaşmalar.

Ancak ilerici devrimci çağdaş değerlere ve savunucularına ne zaman dil uzatırsanız benden gerekli cevabı alacaksınız…

 

*Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu başlıklı yazımdan