ÇOMÜ'de orman yangınları masaya yatırıldı

ÇOMÜ Bayramiç Meslek Yüksekokulu'nda ''Orman yangınları hakkında bilinmesi gerekenler'' konulu panel, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu'nun katılımı ile gerçekleştirildi.

624
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bayramiç Meslek Yüksekokulu'nda orman yangınlarına ilişkin panel gerçekleştirildi. Yapılan panelde, orman yangınlarının artışına ilişkin fikir alışverişinde bulunulurken, en doğru tedbirlerin nasıl alınabileceğine ilişkin bilgilendirmeler yapıldı.

Rektör Erenoğlu çalıştayların önemine değindi
ÇOMÜ Bayramiç Meslek Yüksekokulu'nda gerçekleştirilen ''Orman yangınları hakkında bilinmesi gerekenler" adlı panelin açılışında konuşma yapan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Üniversitenin ve Çanakkale genelinde, orman yangınları ile ilgili bilgilendirme-bilinçlendirme çalışmaları, yangınların önlenmesi ve yangınlara karşı hazırlıklı olma ve yangınlar sonrasında yapılması gerekenler konularının etraflıca araştırılıp, konunun uzmanlarından bilgiler edinerek, edinilen bu bilgilerin sürdürülebilir bir şekilde paylaşılması gerektiğini belirtti. Bu bağlamda orman yangınları hakkında bilinmesi gerekenler ve mücadele konularında üniversite bünyesindeki akademik ve idari personel ile imkanların değerlendirilerek, iş birliği platformlarının kurulmasının, gerçekleştirilen bu panel ve çalıştaylar gibi organizasyonların düzenlenmesinin önemini vurguladı. Orman yangınları hakkında bilgilendirme ve bilinçlendirme amacı ile düzenlenen bu panelin ilerde yapılacak olan diğer çalışmalar ve çalıştaylar için de öncülük ederek bir temel oluşturacağını belirtti.

Yangın davranışına etki eden faktörler tanıtıldı
Panel konuşmacılarından Doç. Dr. Özdemir Şentürk, yaptığı teknik ve detaylı sunumda; öncelikli olarak Orman yangınlarının tanımı, türleri ve yangın davranışına etki eden faktörleri tanıttı. Yangına etki eden faktörler ve yangına müdahale edebilmek için bu temel konular hakkında bilgi edinmenin gerekli olduğunu belirtti. Orman yangınlarına etki eden mevsimsel sıcaklıklar, nispi nem durumunun %30'un altına indiği durumlarda Türkiye genelinde hemen her yerde yangın çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Şentürk, Çanakkale özelinde yangınlarda rüzgârın çok etkili bir unsur olduğunu belirtti. Rüzgâr hızı yangının hızlıca yayılmasına neden olurken, rüzgâr yönünün de yangının yöneleceği alanı belirleyici olduğunu vurguladı. Yangın davranışına etki eden Hava Halleri-Yanıcı Madde Özellikleri ve Arazi yapısının özellikle Türkiye özelinde yangın davranışı üzerine etkilerini tanıttı. Yangının yatay ve dikey yönlerde kesilmesine yönelik müdahale için orman blok yapısı arasında müdahale boşlukları (yangın emniyet zonları), su göletleri olması, taşlık kayalık alanlar ile uçurum yüksek aralıklı alanların önemi, diri örtü, orman yapısının sıklığı, eğim, arazi yapısı gibi etmenleri sıraladı. Devamında orman yangınlarını önleme, takip ve müdahale için kullanılan tesis (gözetleme kuleleri-su havuzları), araç-gereç ve makine ekipmanları (helikopter-uçak-insansız hava araçları-drone-hava fotoğrafları-uydu görüntüleri-kameralar) hakkında bilgiler vererek, teknolojik aygıtların ve gelişmelerin orman yangınlarını önleme, müdahale ve mücadele için kullanımının önemini belirtti. Orman Genel Müdürlüğü'nün sahip olduğu teknik personel ve ekipmanlar hakkında bilgiler vererek, teknik olarak yangına müdahale yöntemlerini ile söndürücü maddeleri tanıttı. Bunlara ek olarak Orman yangınlarına müdahale konusunda organizasyon şeması ve görev dağılımı olduğunu, konunun profesyonel ekiplerce çok ciddi bir şekilde ele alındığını vurgulayan Doç. Dr. Şentürk; orman yangınlarına müdahale edecek gönüllü ekiplere OGM tarafından eğitimler verildiğini ve kişilerin OGM'ye başvurularak eğitimler alabildiğini belirterek, şimdiye kadar yüz bini aşkın sivil kişiye eğitim verildiğini belirtti. Dışardan yardım için gelen iyi niyetli yardımsever kişilerin zarar görmemesi ve istenilen yardımı eğitim almış kişiler olarak sağlayabilmeleri için gönüllü ekiplerin OGM tarafından eğitime alındığını belirtti. Ülkemizde orman yangınlarının çıktığı bölgeler ve alanlar, mevsimsel olarak yangın dönemleri, aylara göre yıllık yangın durumu ve yangınların sayıları ile etki ettiği alanların yüz ölçümleri hakkında bilgiler ve yangınlar ile ilgili uygulanan cezai hükümler hakkında bilgiler verildi.

Yangın sonrası yapılması gereken çalışmalar masaya yatırıldı
Yangın sonrasında ne tür çalışmaların yapılacağına da değinen Doç. Dr. Şentürk, her alanın kendine özgü durumu olduğunu, yapılacak tekrar ağaçlandırma yönteminin, doğal yollar ile veya ekim-dikim çalışmaları ile yürütüleceğine OGM bünyesindeki kadroların saha araştırmaları ve incelemeleri sonunda karar verdiklerini belirtti. Tekrar ağaçlandırma çalışmaları ile ilgili olarak Muğla-Bodrum ve Antalya-Adrasan örnekleri verildi. Son olarak daha önceden danışman olarak katkı sağladığı ''Antalya-Manavgat Yöresi Ormanları Tutuşma Riskinin Coğrafi Dağılım Modellemesi'' adlı Yüksek Lisans Tez çalışmasının kapsamı, yöntemi ve önemini açıklayarak; Manavgat yöresi yangınları çıkmadan önce yaptıkları çalışmada elde ettikleri bulgulara dayanarak tutuşma riskli olarak işaret ettikleri noktaların maalesef yangına maruz kaldığını belirtti. Bu bağlamda akademik çalışmaların işaret ettiği riskli bölge, alan ve yörelerde yangına karşı önlemlerin alınması ve hazırlıkların yapılmasının gerekliliğini vurguladı. Doç. Dr. Özdemir Şentürk paneli düzenleyenlere ve tüm katılımcılara teşekkürlerini sunarak sözlerini tamamladı.

Yangın bölgelerinde zeytin ağacı dikimine ilişkin bilgilendirme yapıldı
Panelin soru-cevap, yorum ve katkı bölümünde ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Şeker, yönelttiği soruda Kuzey Ege'ye özgü ve ekonomik değerli ürün sağlayan zeytin ağacı türünün yangın sebebi ile hasar görmüş alanlara kısmen ekim-dikim yapılması konusunda neler düşündükleri hakkındaki sorusunu konuşmacılara yöneltti. Soruyu yanıtlayan Doç. Dr. Mehmet Güvenç Negiz, vejetasyon ve yetişme özellikleri bakımından yöreye özgü zeytin ağaçları dikilse dahi hem tutma kabiliyeti hem de verim durumu açısından istenilen karşılıkları almanın zor olacağını belirtti. Kızılçam ağaç türünün de alanda birlikte yayılış gösterdiği bitki grubu ile birlikte olduğunu belirterek, aynı ortam ve bitki grubu bütünlüğünde zeytin ağaç türünün istenilen başarıyı elde edemeyebileceğini belirtti. Aynı soruya yanıtı ile katkı sağlayan Doç. Dr. Şentürk, yaptıkları çalışmalarda hem orman yapısının yangına daha dirençli hale getirilmesi hem de gelir getirici türlerin bulunması açısından Zeytin, Keçi Boynuzu ve Defne gibi ağaç türlerinin yaptıkları çalışmalarda denendiğini belirtti.
(Damla Yeltekin)
Paylaş