sermet@canakkaleolay.com
Dokunulmazlıkların kaldırılması kamuflajı altında tek adam diktatörlüğüne giden yolun taşlarını döşeme planının ilk oylamasında CHP milletvekilleri bu tezgâha gelmediler. Planın uygulayıcılığına soyunmuş AKP ve MHP "de 6 fire verdi. Şimdi gözler ikinci oylamaya çevrildi. Ancak ikinci oylama sonrasında da referandumsuz anayasa değişikliğini sağlayacak 367 çoğunluğuna ulaşılmasının mümkün olmadığı görülmektedir. Asıl sorun bundan sonrasında nasıl bir yol haritasının izleneceğidir.
Cumhurbaşkanı bu değişikliği referanduma götürecek midir, yoksa meclise iade ederek yeni bir planı mı devreye sokacaktır.
Bu süreçte devreye diğer bazı siyasi gelişmelerinde gireceğini söyleyebiliriz.
CHP milletvekillerinin AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılması oyununa gelmemesi son derece önemlidir.
Bu aynı zamanda CHP’nin yüzünü sola dönmesi anlamındaki bir gelişime de işaret etmektedir.
Grup kararı alınmadan gizli oylamayla yapılan ve AKP’nin yoğun bir dezenformasyonu altında sürdürülen bu oylamada CHP milletvekillerinin gösterdikleri irade; emek demokrasi barış mücadelesi açısından değerlidir.
Oylama sırasında bazı AKP milletvekillerinin oyunun rengini gösterecek şekilde hareket etmeleri AKP içerisindeki ruh halini ortaya koymaktadır.
Emir büyük yerden gelmişse, aman ha yanlış anlamaya mahal vermeyeyim deyip, önlemini alan milletvekillerinin var olması o partinin iç işleyişinde geldiği nokta açısından son derece vahim bir durumdur.
AKP kendisini tek adam diktatörlüğüne hazır bir parti haline dönüştürmek adına hızla yol almaktadır.
Bugün açıklanacak AKP Genel Başkanı adayı, sanıyor musunuz ki bu bir eğilim yoklaması sonrasında belirlenmiştir.
Toplanacak olağanüstü kongre sonrasında yeni genel başkan ve başbakanın belirlenmesi oynanan tiyatronun son perdesi olacaktır.
Kendi içerisinde böylesine bir tiyatroya ihtiyaç duyulması beraberinde dokunulmazlıkların kaldırılması ile kamufle edilmiş bu süreç; CHP’li milletvekillerinin sol duyusuyla önemli bir darbe almıştır.
Bu süreçte MHP içerisindeki gelişmelere de yakından müdahalelerde bulunularak MHP’nin kendi planlarının önünde bir engel olarak var olması kökten halledilmek istenmektedir.
Bugüne kadar her sıkıştıklarında can simidi olmuş bir MHP’ye bile tahammül edemeyen bir anlayış nereden bakarsanız bakın tek adam diktatörlüğüne işaret etmektedir.
Tüm bu gelişmeler, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda yarın yapılacak oylamadan sonra ortaya çıkacak durum yeni bir süreci belirleyecektir.
Partili cumhurbaşkanlığı gibi yeni bir kamufle ihtiyacı gündeme gelecek midir?
Ancak halk güçleri açısından bunların hiçbir önemi yoktur, her koşul altında belirleyici olan halk güçlerinin mücadelesidir.
Şimdi hep birlikte olmak, faşizmin saldırılarına karşı hazırlanmak, özellikle yakın bir dönemde gündeme gelebilecek referandum da halkın iradesinin demokrasi özgürlükler ve barış olduğunu şimdiden göstermeliyiz.
Göstermeliyiz ki; saray referandumu göze almak için biraz düşünsün!
Referandumsuz Anayasa değişikliği ile oyununu sonuca götüremeyenler bu riski alacaklar mıdır?
Gerçi AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan “milletimize götürürüz, el mi yaman bey mi yaman görürüz “diyor ama çok gördük yaptığı tornistanları
Bu sorular bundan sonraki siyasal süreci belirleyecek temel sorular olacaktır.
Ancak cevaplarının demokrasi emek ve barış güçleri açısından çok bir önemi yoktur.
Mücadeleye devam, inadına barış demokrasi ve özgürlük…
